1 Aralık 2013 Pazar

Cadillac Eldorado Brougham - Altından daha değerli

Senesinde sadece 400 adet üretildi. Tamamen el yapımı. 13.070 dolarlık fiyatı ile üretim senesinin en pahalı arabası. Boşuna “Altın kadar değerli araba” demiyorlar.
Konfor olarak  Hilton, Sheraton ve ya Ritz Carlton'ı aratmayan otomobilin uçak stili dizaynı Harley Earl imzalı..

Önce konuya Harley J.Earl ve akıl almaz dizaynları ile başlamak lazım. GM, 1949 ve 1961 yılları arasında Motorama adı ile otoshowlar düzenliyor ve burada yeni konsept otomobiller de sergileniyor. 1953 yılında yapılan otoshow ise bir çok yeniliğin doğduğu bir gösteriye dönüşüyor. Buick'ın yeni Wildcat'i, Pontiac'ın Jetgiller'in aracını andıran konsept Firebird serisi ve Cadillac'ın El Camino'su sergilenen otomobillerden... Pontiac'ın jetgiller aracı şöyle birşeydi = > 


(Bandit'in kahramanı Burt Reynolds ne kadar çekici bulurdu bilmem ama 1950 lerin Batman ve Robin'i çok beğenmiş belli ki :) )

O otoshow'da sergilenen El Camino, Harley Earl'a Eldorado Brougham'ı üretmek için ilham olurken, Amerika'nın en pahalı otomobillerinden olan Brougham'ın Türkiye'deki örneğini, Gönül Hanım'dan dinleyelim;

" Gelelim otomobilde sunulan standart özelliklere.Neler mi var? Neler yok ki.. Opsiyonel seçime fırsat bırakılmamış gibi sanki. Bir kere havalı süspansiyonlar ilk sırada, alçak ince beyaz yanak lastikler dövülerek imal edilmiş. Alüminyum jantlar, otomatik bagaj açacağı, Cruise Control, otomatik ayarlı hafızalı koltuklar (şu anda A segment otomobillerin bazılarında opsiyon olarak sunuluyor), polarize güneş siperlikleri (bu zaten yok...) 






Elektrikli anten, elektrikli camlar, elektrikli kapı kilidi, elektrikli saat, otomatik aramalı radyo, (ayak ucundan basarak radyo araması yapabiliyorsunuz, elle değil, ayağınızın altında radyo arama tuşu...)  klima, çift programlı ısıtıcı, emniyet kilidi. 

Dahası var; eldiven gözünde manyetik bardak tutacağı, sigara ve kağıt mendil kutuları. Ayrıca hanımlar için ruj, kolonya, Lanvin parfüm, pudra, ayna, deri kaplı not defteri. 


4 kapı tasarımı ön kapının çok geniş arkanın daha küçük olmasından dolayı otomobile daha çok coupe izlenimi veriyor. 


Eldorado Brougham toplamda dört yıl üretilmiş. 

1957’ de 400 adet 
1958’de 304 adet 
1959’da 99 adet 
1960 ‘da da 101 adet toplamda ise 904 adet. 

6 lt'nin üzerindeki v8 motor 4800 devirde 325 beygir üretiyor. 

Martı kanadı tamponlar ve uçları lastikli iri Dagmar’lar başlı başına ön panjuru temsil ediyorlar. Elek dokulu geleneksel panjur sadece bir fon teşkil etmekte. Dörtlü farlar yumuşak hatlı kaşlar ile  örtülü. Her çizgide bir mana bulmak mümkün .Farların altlarında yuvarlak kromların arkalarına kornalar yerleştirilmiş. 


1957 ve 1958’de Series 70 olarak sınıflandırılan Brougham, 1959 ve 1960’ta Series 69 olarak adlandırılıyor. Tüm series 70’ler, yani 1957 ve 1958’ler, Amerika Detroit’te el yapımı olarak üretiliyorlar. Yani toplam 704 otomobil, iki sene arasında jantlar ve daha fazla renk seçeneği sunarak, fark edilmeyecek kadar az makyaj ile üretiliyor. 

Ama 1959 ve 1960 öyle değil. 1959 Tüm Cadillac'lar gibi Eldorado Brougham'ın da gövde tasarımı değişiyor. Fakat arka tasarım diğerlerinden farklı olarak dizayn ediliyor ve şu anda azıcık bu işleri bilen birine Eldorado dediğinizde aklına gelen araç yaratılmış oluyor. 


1959 Amerika’da Brougham üretimine son verilerek şasiler İtalya Pininfarina atölyelerinde üretmeye başlıyor. Ancak İtalya imalatı Cadillac’larda Amerikan işçiliği ve montajı kalitesi olmayınca tüm arabalar Detroit'te tekrar elden geçiriliyor. Bu sebeple, Fleetwood tarafından Detroit’te üretilen Brougham’lar bugünkü kolaksiyonerler tarafından daha çok tercih edilir durumda. Dolayısıyla fiyat olarak da daha yukarıda... 

Brougham için önemli ve değerli olan yıllar ise 1957 ve 1958’lerdir. 1959 ve 1960’lar değil. Eldorado İspanyolca şairlerce hayal edilen bir altın ülkesi demekmiş; Brougham ise “kupa” diye adlandırılan atların çektiği dört kişilik kapalı bir araba. Cadillac bu ismi 1969’dan beri Fleetwood serinde de kullanıyor. "

Gönül GÜL

Gece Yarısı Ekibi olarak Gönül hanıma teşekkür ediyoruz...
Keyifli sürüşler,

Donald Yenko - Chevrolet'nin üretim bandını değiştiren Gerçek 'Usta'

Donald ("Don") Yenko 1927 Mayıs ayında doğdu. Yenko Camaro'ların atası olarak bilinir. 1957'de Yenko Chevrolet otomobilleri için bir performans dükkanı açmıştı. Müşteriler performans parçaları satın alabiliyor ya da Chevrolet otomobillerini Yenko'nun mekanikerleri tarafından modifiye edilmiş halde teslim alabiliyorlardı. 
Yenko, 1965 yılında tüm zamanların en kötü yol tutuşuna sahip otomobilleri arasında ünlenen Corvair'i modifiye etmekle işe başladı. Diferansiyelinde, yol tutuşunda ve şanzımanında iyileştirmeler yapılan otomobil, 4 Stage halinde üretilmiş ve 4ncü Stage'de 240 bg güce yükseltilmişti. İsmi "The Stinger" (Stingray değil...) olarak değiştirildi ve 1965-1967 yılları arasında 185 adet üretildi. 

Yenko The Stinger Corvair - Stage 2 

The Stinger Fiyat Listesi
1967 yılında sahneye Camaro çıktı. Camaro'nun üretilmesiyle birlikte Yenko Camaro SS'lerde modifikasyonlar yapmaya başladı. Öncelikle L-78 kodlu 396 cu in motoru, Corvette lerde kullanılan L-72 kodlu 427 cu in motor ile değiştirirken, arka aks ve süspansiyonlarda da iyileştirmeye gidildi. Ayrıca Chevelle ve Nova'larda da L-72 modifikasyonu ile iyileştirmeler yapan 'usta', bunları sYc (Yenko Super Car) olarak isimlendirmeye başladı.

Yenko Camaro
1970'lerde artan sigorta primleri ve emisyon regülasyonları ile daralan muscla car ailesine Yenko'nun bir armağanı da 1970 Nova oldu. GM'i 350 cu in 360 bg'lik motor koyma konusunda ikna eden Yenko, bu araçta da diferansiyel, şanzuman modifikasyonları yaptı. Toplamda 35 adet olduğu sanılan araç, tam bir koleksiyoner işi... 

1970 Yenko Nova
1972'de performans otomobillei üretmeyi durduran Don Yenko, son işini 1981 model Chevrolet Camaro'ya turbo ekleyerek yaptı. 1934 yılından beri sahip oldukları Chevrolet bayiinde 1982 yılında satışa sunulan otomobil 350 cu. in. idi. 
1987 yılında Cessna 210 ile Batı Virginia'da iniş yaparken geçirdiği uçak kazasında hayatını kaybeden Yenko, öldüğünde 59 yaşındaydı...